Uyku Sorunları ve Uyku Bozuklukları
Gece uykusu ve gündüz uykuları da dahil olmak üzere uygun uyku, çocukların düzgün bir şekilde büyümesine yardımcı olur, bağışıklık sistemini güçlendirir ve iyi dinlenmiş ebeveynlerle aile uyumuna yardımcı olur. Ancak uyku her yaştan çocuk için zorlayıcı olabilir.
Uykunun bozulması çocukların dikkat, odaklanma ve öğrenme yeteneklerini etkiler; yeterince uyuyamayan çocuklar günlük yaşamla ve stresle daha az başa çıkar ve davranışsal zorluklar yaşama olasılıkları daha yüksektir. Uyku azlığı aynı zamanda aşırı kilo alımı ve obezite ile de ilişkilidir; bunun kısmen de olsa bir nedeni, çocuğun daha fazla uyanık kalması nedeniyle daha fazla yiyecek ve içecek tüketmesidir.
Çocukları geceleri sık sık uyanan ebeveynlerin de uyku yoksunluğu yaşaması muhtemeldir, bu da durumla iyi başa çıkmayı çok daha zorlaştırır. Çocukların uyku bozuklukları, aile yaşamına hakim olabilir, bu da tükenmeye, strese, ilişki çatışmalarına neden olabilir, fiziksel ve zihinsel sağlığın yanı sıra çalışma yeteneklerini de etkileyebilir.
Normal uyku miktarları:
0–3 aylık bebek: 14–17 saat, şekerlemeler (kısa uykular) dahil. Yenidoğanlar ilk haftalarda çok fazla uyurlar; bu da sık beslenme ihtiyacı nedeniyle kesintiye uğrar.
3–6 ay: 14-16 saat, şekerlemeler dahil. Uyku düzenleri yaklaşık 4. aydan itibaren gündüz uykularının kısalması ve gece uykularının uzun olması şeklinde yerleşmeye başlar.
6–12 ay: 13–15 saat. Bebeklerin çoğu sabah ve öğleden sonra kısa uykularıyla gündüz programını takip etmeye başlar. 10 aya gelindiğinde çoğu bebek gece boyunca uyur veya bir kez beslenmek için uyanır.
1–2 yaş: 11–14 saat, şekerlemeler dahil. 18 aya gelindiğinde birçok küçük çocuk gündüz yalnızca bir kez 1-3 saat uyur.
3–5 yaş: 10–13 saat, şekerlemeler dahil. Çoğu çocuk 5 yaşına geldiğinde gündüz şekerlemelerini bırakır.
6–13 yaş: 9–12 saat. Çocuklar ihtiyaç duyduklarından daha az uyuyabilir ve/veya uykuya dalmakta zorluk çekebilirler.
14–17 yaş: 8–10 saat. Birçok genç geç saatlere kadar uyanık kalıyor ancak bir o kadar da uykuya ihtiyaç duyuyor.
Uyku bazı evrelere ayrılıyor. Uyku döngüleri de denen bu evrelerin biri REM uykusu. Bunda uyku sırasında hızlı göz hareketleri oluyor. Diğeri de NREM uykusu, bunda göz hareketleri kayboluyor. Sonra derin uyku denen kısma geçiyor, her gece bu evreler 3 - 4 kez tekrarlıyor.
Yatma vaktiyle ilgili sorunlar, aile hayatının en yaygın zorluklarından biridir. Tutarlı ve etkili yatma öncesi rutinler oluşturmak hem ebeveynlere hem de çocuklara yardımcı olabilir:
-Yatma vakti rutinine her gün aynı saatte başlamak.
-Yatma zamanının geldiğini belirten ve çocukların rahatlamasına yardımcı olan bir dizi 'yavaşlama' etkinliği: banyo yapmak, süt emmek, diş fırçalamak, yatmadan önce bir hikaye veya şarkı söylemek
-Battaniye ya da sevimli, yumuşak bir oyuncak gibi yatma zamanıyla ilişkilendirdiği nesnelere sahip olmak
Ebeveynlerin gündüz uykularına ve yatma zamanlarına nasıl yaklaştıkları, bebeğin uyku düzeni üzerinde büyük etkiye sahiptir. Bebeği beslemek, tutmak, sallamak veya ebeveyn yatağına almak çok caziptir; her ne kadar bu uzun vadede iyi uyku alışkanlıklarının oluşmasına yardımcı olmasa da. 'Uyku eğitimi' faydalı olabilir ancak 4-6 aydan önce başlanmamalıdır. Yöntemler şunlardır:
'Kontrollü ağlama', bebeği düzenli saatlerde uykuya yatırmayı ve uyumaya bırakmayı içerir. Ebeveynler odayı terk eder ve periyodik olarak bebeği kontrol etmek için geri döner veya bebeği karyoladan çıkarmadan odada kalır.
Daha kademeli olan 'gözyaşı yok' yaklaşımı, ebeveynin çocuğu ağladığında hemen rahatlık sağlaması, ancak bunun nasıl sağlanacağını yavaş yavaş değiştirerek çocuğun kendi başına uyumaya alışması anlamına gelir.
Bebekler, her yaştan çocuklar ve yetişkinler, tam bir gece uykusu boyunca birden fazla uyku döngüsü yaşarlar. Bazı büyük bebekler uykunun daha hafif bir evresinde uyanma yaşayabilir. Bebeğiniz 6. ayda gecede birden fazla uyanıyorsa, bebeğinizin uyku ortamını daha iyi bir gece uykusu sağlayacak şekilde değiştirebilirsiniz. Eğer hala odanızda uyuyorsa, varlığınızı hissedebilir ve yakındaki başka bir odaya taşınması gerekir. Yatağı çok küçükse tam boy beşiğe geçmeye hazır olabilir.
Odası karanlıksa gece lambasını açık bırakmak, tanıdık bir ortamda olduğu konusunda ona güven verebilir.
Çalışan bir fanın uğultusu gibi beyaz gürültü, dış seslerin bastırılmasına ve bazı çocuklarda uykuya yardımcı olabilir.
Yaklaşık 1 yaşına gelindiğinde giderek daha aktif hale gelen çocuğunuz yatmadan önce sakinleşmekte zorlanabilir.
Bu, hikaye, şarkılar ve sessiz bir oyundan oluşan düzenli bir akşam rutininin gerekli olduğu zamandır. Rutin sırasında bebeğinizin uykuya dalmasını beklemeyin; bunun yerine onu hala uyanıkken beşiğine yatırın, böylece kendi başına uykuya dalmayı öğrensin. Onu içeri sokun, iyi geceler dileyin ve odadan çıkın. Bir an ağlayabilir ama kısa sürede sakinleşip uykuya dalar. Yaklaşık 5 dakika sonra hala ağlıyorsa içeri girin ve onu rahatlatın, yakında olduğunuzu ona bildirin, ancak bir veya iki dakikadan fazla kalmayın. Gerekirse bu sırayı birkaç kez tekrarlayın, her seferinde içeri girip onu kontrol etmek için biraz daha bekleyin.
Tutarlı ama esnek olun.
Yeni yürümeye başlayan çocuklar yatma konusunda oldukça zor olabilirler. Onun sakinleşmesine ve rahatlık sağlamasına olanak tanıyan tutarlı bir gece rutini ile sürece yardımcı olabilirsiniz. Gece rutini dediğimiz şey, kitap, masal okuma, banyo ve çocuğa sarılma şeklinde olabilir. Çocuğunuzun sevdiği bir nesneyi yatağına götürmesine izin vermek ve rahat olduğundan emin olmak bu sürecin ilerlemesine yardımcı olabilir. Daha büyük çocuklar bile düzenli, sakinleştirici bir rutinin getirdiği rahatlıktan yararlanacaktır.
Çocuklar büyüdükçe ve daha aktif hale geldikçe, genellikle başlarını yastığa koyunca yeterince yorulmuş olurlar. Ancak bazı çocukların onları uyanık tutan korkuları, ayrılık kaygısı ve okul kaygıları olabilir. Bazı çocuklar, tatil veya doğum günü gibi yaklaşan bir etkinlik için heyecanlandıklarında da uyumakta zorluk çekerler. Ara sıra yaşanan kötü bir gece, ertesi gün huysuz bir ruh hali oluşmasına neden olur, ancak genellikle zararsızdır. Çocuğunuzun iyi uyumasına yardımcı olmak için onu tutarlı bir uyku programında tutmaya çalışın.
Aşağıdakiler varsa çocuğunuzu muayene ettirin:
• Her gün baş ağrısıyla uyanıyorsa
• Uykuyu bozan ciddi alerji belirtileri varsa
• Gün içinde de artan korkular yaşıyorsa
• 38°C'nin üzerindeki ateşe veya diğer hastalık belirtilerine bağlı uyku bozukluğu varsa.
Dikkat
Çocuğunuzun yatak odasına televizyon veya bilgisayar yerleştirmek, tablet kullanma izni vermek, derin uykusunu bozabilir. Çocuğunuzun odasında televizyon veya bilgisayar, tablet bulunmasına izin vermeyin. Teknoloji beyni uyarır ve çocuğun dinlendirici bir duruma ulaşmasını zorlaştırır. Cep telefonu zaten kullanmamalılar.
İlaçlar ve Uyku
Bazı ilaçlar çocuğunuzun uyumasını zorlaştırabilir. Örneğin dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu olan çocukların, konsantrasyonu arttıran ancak uykusuzluğa neden olan ilaçlara ihtiyacı olabilir. Nöbetler için verilen ilaçlar da gece uykusunu bozabilir.
Bazı ebeveynler için çocuğa uyumasına yardımcı olacak bir ilaç vermek cazip gelebilir. Bazı insanlar uykuyu tetiklemek için alerji şurubu veya uykuyla ilişkili doğal olarak oluşan bir hormon olan melatonin kullanır.
Bir ilacı denemek istiyorsanız, önce bunu çocuk doktorunuzla görüşün. Bu çözümlerin çoğu kısa vadeli çözümler olarak kullanılmalıdır. İyi uyku alışkanlıkları oluşturmaya yardımcı olmak için davranışsal müdahalelerin (örneğin, düzenli uyku programı, rahatlatıcı rutin, televizyon ve kafeinden kaçınma) kullanılması daha önemlidir.
Çocuğunuz her gece uyumadan önce ağlıyorsa:
Muhtemelen, çocuğunuz kendi başına uykuya dalmayı öğreniyor demektir. Her 5 ila 10 dakikada bir çocuğunuza bakın ve "İyi geceler" gibi her zamanki uyku öncesi son konuşmanızı sessizce tekrarlayın. Çocuğunuzun kendi başına uykuya dalmayı öğrenmesine yardımcı olmak için tutarlı olun.
Çocuğunuz her gece yatmadan önce öfke nöbeti geçiriyorsa:
Normal gelişim aşaması olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun aşırı yorulmasına, aşırı uyarılmasına veya gereksiz yere sinirlenmesine izin vermeyin. Çocuğunuzun yatağa aç veya susuz gitmediğinden emin olun. Sakin ve güven verici olun, ancak yanıt verdikten hemen sonra odadan çıkın.
Çocuğunuz yatağa gitmekten korkuyorsa:
Geceleri daha da kötüleşen olaylarla (gerçek ya da hayali) ilgili kaygılar duyuyor olabilir. Yani anksiyetesi olabilir. Çocuğunuza güvende olduğuna ve ebeveynlerinin ona göz kulak olduğuna dair güvence verin. Gün boyunca korkuları konusunda çocuğunuzla konuşun. Onu sakinleştirirken odasında kalın, ancak konuşmayı minimumda tutun. Korkularınız çözülmezse çocuk doktorunuzla konuşun.
Çocuğunuz gecenin ortasında uyanır ve tekrar uykuya dalamazsa:
Uykuyu, uyandığında olmayan bir şeyle ilişkilendiriyor olabilir. Bu bir uyku nesnesi, oyuncak olabilir. İstenmeyen ses veya ışığı ortadan kaldırın ve uykuyla ilişkilendirdiği şeylerde değişiklikler yapın. Hiçbir çocuk televizyon açıkken uykuya dalmamalıdır. Çocuğunuzun gece boyunca mevcut olacak koşullara benzer ortam koşullarında uykuya dalmasını sağlayın. Yani gece boyunca ortam koşullarında devamlılık sağlayın.
Çocuğunuz gece uyanıyor ve kafası karışmış görünüyorsa, bazen anlamsız şeyler söylüyorsa, ertesi gün, bu uyanması ile ilgili hiçbir şey hatırlamıyorsa:
Kafa karışıklığı ile uyanma adı verilen bir durumdur. Bu olaylar küçük çocuklarda sık görülür ve kendi kendine düzelir. Çocuğunuzu kalktığında rahatlatmaya çalışmaktan kaçının, çünkü bu onu daha da rahatsız edebilir. Hiçbir şey yapmaya gerek yoktur ve genellikle 5 yaşından sonra bu durum kaybolur.
Şimdi uyku bozuklukları hakkında biraz ayrıntıya girelim. Uyku bozuklukları, uyku sorunlarından farklı bir gruptur. Çocukluk çağı boyunca ortalama % 20 - 30 çocukta görülmektedir. 5 yaş civarı % 20, okul çağında % 40 - 50, ergenlerde % 40 civarında saptanmıştır.
Uyku bozukluklarından bazıları:
Uykusuzluk Bozukluğu (insomni)
Çocuklarda % 1 - 6 oranında görülür. Uyuma saatine direnç, gece boyunca uyanma sorunları da eklenirse okul öncesi çocuklardaki yaygınlığı % 20 ila % 50 arasında saptanmaktadır. Uykusuzluk bozukluğu, uykuya dalmakta güçlük, uykuyu sürdürmekte güçlük, sabah erken uyanma gibi gruplara ayrılır. Haftada en az 3 gece, en az 3 aydır mevcuttur. Uyku için uygun ortam olsa bile ortaya çıkar.
Aşırı Uykululuk Bozukluğu
Daha çok geç ergenlik döneminde olur. Çocukta nadirdir. En az 7 saat uyunmasına rağmen aşırı uyku vardır. Işlevsellik bozulur, yaşamı etkiler.
Narkolepsi
15 yaştan itibaren görülen bir hastalıktır. Nadirdir, tanı koymak zordur, sara hastalığı, dikkat eksikliği gibi durumlarla karıştırılır. On binde 1-2 çocukta görülür. Uykunun önüne geçilemez, aniden uykuya dalınır, kısa uyku atakları olur. Ayrıca kaslarda gevşekliğin neden olduğu, vücutta yaygın gevşeklik, yüzde buruşma, çenede düşme gözükebilir. Beyin omurilik sıvısında hipokretin denen bir madde düşük saptanır. Uykuya dalma süresi çok kısa, hızlı göz hareketlerinin olduğu REM denilen uykuya geçiş çok hızlıdır.
Solunum ile ilişkili uyku bozuklukları
En sık 2 ila 7 yaş arasında görülür. Bu yaş grubundaki bademcik ve geniz eti büyümesi ile bağlantılıdır. Obezite de varsa durum solunum durmasına kadar ilerler. Tıkayıcı uyku apnesi adını alır. En sık şikayet uykuda horlamadır. Bu çocuklarda sinirlilik, hiperaktivite çok görülür. Uyku kalitesi bozulduğu için zihinsel işlevlerde sıkıntılar, hafıza sorunları, dikkatsizlikler ortaya çıkabilir. Okul başarısı düşebilir. Uyku apnesi, beyinle ilgili de olabilir. Uykuda yeterli oksijen alamama durumuyla da ilgili olabilir. Tıkayıcı uyku apnesinde, solunum durması veya azalması, zor solunum, gürültülü solunum olmaktadır.
24 saatlik düzen ile ilgili uyku-uyanıklık bozuklukları
Daha çok ergenlerde, % 10 civarı görülür. Uyku dengesinde değişikliklerle birlikte geç uyku evresi şeklinde veya sabahları erken kalkma mecburiyeti ile ortay çıkabilir. Uyku açığı ortaya çıkar. Bütün gün uyku halinden şikayet edilir. Okul başarısı etkilenebilir. Depresyon gelişebilir. Uzun süre küvözde kalmak zorunda kalan erken doğmuş bebeklerde, ileride bu durum gelişebilmektedir.
Parasomniler
Uykunun REM dönemi haricinde olan bozukluklardır. Bu bozuklukları çocuk hatırlamaz.
En sık olarak uykuda konuşma şeklinde kendini gösteren bir uyku bozukluğudur. 3 ila 13 yaş arasında uykuda konuşma neredeyse çocukların yarısında görülür.
Uykuda korku duyma aniden uyanma, çığlık atma da görülebilir. Çocuk ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın rahatlatılamaz, tepki vermez.
Diğer bir parasomni ise uyurgezerliktir. Yaygınlığı % 15 civarındadır. 4 ila 8 yaş arasında en sık görülür. Boş ve dik dik bakar, iletişim kurulamaz, çok zor uyandırılabilir.
Gece terörü veya uyku terörü denilen durum ise, 1 ila 10 yaş arasında % 40 oranında görülmektedir. Parasomniler ergenlik döneminde azalırlar. Uyku kalitesini bozmazlar, tedavi gerektirmezler.
Kabus, karabasan ise farklı bir durum olup parasomni değildir, uykunun REM dönemi olan ikinci yarısında görülür. Rüyalar net hatırlanır. Çocuk uyanınca iletişim kurulur, cevap verir.
Uyku ile ilişkili diş sıkma ve gıcırdatma (bruksizm)
Uykuda düzenli bir şekilde diş gıcırdatır. Dişlerde aşınma oluşur. Sabah kalktığında çene ağrısı olur. Baş ağrısı veya çenede kilitlenme de olabilir.
Huzursuz bacak sendromu
Çocuklarda %2 ila 3 oranında görülür. Akşam saatlerinde artan ve engel olunamayan bacak hareketleridir. Uykuda da % 90 oranında bu bacak hareketleri devam eder.
Uyku bozukluklarında tanı nasıl konur?
Çocuğun sabah nasıl kalktığı, neşeli mi, gergin mi olduğu, gün boyu dikkatini toplayıp toplayamadığı, hırçın mı olduğu, yatmadan önceki davranışları, uyuduğu ortamı sormak tanı koymak için çok önemlidir. Gece kaç saat uyuduğu, kaç kez kalktığı, gündüz kaç saat uyuduğu, geniz etinin olup olmadığı, bademciklerinin normalden büyük olup olmadığı, obezitenin olup olmadığı sorularak tanı koymaya çalışılır.
Bir çok uyku testi mevcuttur. Bu uyku ölçekleri ile uyku çok daha iyi değerlendirilir.
Gerekirse polisomnografi ve aktigrafi yapılır.
Aktigrafi, saat gibi ele veya ayağa takılan bir cihazdır. Çocuğun hareketlerini algılayarak uyku-uyanıklık evrelerini kaydeder. Bir çeşit akıllı saat gibi düşünülebilir.
Polisomnografi, yine uyku süresince, beyinde ve vücuttaki işlevler ve hareketleri kaydeden bir sistemdir. Özel uyku odasında vücuda sensörler, elektrotlar takılır. Beyin dalgaları (EEG), kasların, sinirlerin elektriksel hareketleri (EMG), göz hareketleri (EOG), kalp grafisi (EKG), ağızdan ve burundan hava akımı ölçümleri, kan oksijen satürasyonu, göğüs ve karnın solunumla hareketleri kaydedilir.
Bu ölçümlere göre uzman hekimler tarafından tanı konur.
Uyku bozukluklarında tedavi nasıldır?
Uyku hijyeninin sağlanmasına çalışılır. Uyku hijyeni nedir? Uyku öncesi ve uyku sırasında sağlıklı bir uykuyu sağlayacak koşulların, eylemlerin ve ortamın tamamıdır. Uyku saati, yatak, uyku öncesi yapılan davranışlar, mümkün olduğunca değiştirilmemelidir. Uyku saati yaklaştığında, uyarıcı aktiviteler sonlandırılmalı, ekran maruziyeti ortadan kaldırılmalıdır. Işık azaltılmalı, ne tam karanlık ne de ışıklı bir ortam, ikisinin arasında bir ortam sağlanmalıdır. Çocuğun odasına girildiğinde yapılan hareketler ve duygusal uyarılar en aza indirilmelidir. Uykuya geçişi kolaylaştıran, gece uyanıldığında tekrar uykuya geçişte faydası olan uyku nesneleri, uyku oyuncakları faydalı olabilir.
Uykuya dalmadan önceki yatış pozisyonu çocuktan çocuğa değişir, en uygun uyku pozisyonu bulunmaya çalışılmalıdır. Oda sıcaklığı ayarlanmalı, sıcak olmamalıdır. (ortalam 21-22 derece gibi). yatak sadece uyumak için kullanılmalıdır. Uyku giysileri rahat olmalı, terletmemeli, üşütmemelidir. Gündüz uykuları yaşına uygun şekilde sınırlandırılmalıdır. Sallama, okşama gibi uyaranlar olmadan uyumaya alıştırılmalıdır. TV, tablet, bilgisayar, yatak odasında olmamalıdır. Uyku öncesi yapılanlar için süre 15 dakikayı geçmemelidir. Çocukla beraber uyunmamalıdır.
Bu tür düzenlemelerle yeterli ve kaliteli uyku elde edilemezse, ilaçlar kullanılabilir. Genelde melatonin kullanılmaktadır. Kabus çok sık ve yoğunsa, parasomnilerde ve uyurgezerlik ve uyku terörü ataklarında aşırı fazlalık varsa, diazepam, klonazepam gibi ilaçlar, uzman hekim tarafından verilebilir.
***