Beşinci hastalık
Beşinci hastalık olarak da bilinen eritema enfeksiyozum, parvovirüs B19 isimli virüsün neden olduğu yaygın bir viral döküntüdür.
Özellikle bahar ve yaz aylarında beş ila on beş yaş arası çocuklarda sık görülür.
Çocuklarda en sık görülen 6 viral döküntülü hastalıktan biri olması nedeniyle “beşinci hastalık” olarak da bilinir. Yetişkinleri de etkileyebilir ancak bu daha az yaygındır.
Bulaşma yolu öncelikle solunum salgılarından gelen damlacıklar yoluyla olmakla birlikte, kan yoluyla da yayılabilir. Semptom kontrolü ve destekleyici tedavi, eritema infeksiyozum tedavisinin temelini oluşturur, ancak hastalık hamile kadınlarda ortaya çıktığında, kemik iliğini etkileyebilir (aplastik kriz) veya anne karnında bebeğin etkilenmesi (hidrops fetalis) gibi gelişmeler meydana gelebilir ve yakından takip edilmesi gerekebilir.
Parvovirüs B19, Parvoviridae familyasına ait zarfsız, tek sarmallı bir DNA virüsüdür.
Virüs kan hücrelerinin kemik iliğindeki ilk oluşan ana hücre şekillerine karşı bir tür meyli vardır, o hücreleri etkilemeye meyillidir.
Virüs genellikle enfekte damlacıkların solunması yoluyla bulaşırken, anneden fetüse doğrudan, dikey olarak ve kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu yoluyla da geçebilir.
Hamile hastalarda Parvovirüs B19 enfeksiyonu ciddi fetal sonuçlara, komplikasyonlara neden olabilir. Parvovirüs B19 bir fetüsü enfekte ettiğinde, hidrops fetalis meydana gelebilir çünkü virüs, fetüsün kırmızı kan hücresi üretimini etkiler ve bu da kalp yetmezliğine neden olur. Düşük, intrauterin ölüm ve hidrops fetalis, oluşabilecek durumlardır. Gebede bu virüsle akut enfeksiyon sonrası bebek kayıp riski yaklaşık %5’tir. Hamileliğin ikinci üç aylık dönemindeki anneler, parvovirüs B19'un komplikasyonlarını geliştirme açısından en büyük risk altındadır, ancak hamileliğin her ayında bu virüs görülebilir.
Orak hücreli veya diğer kronik hemolitik hastalıkları olan hastalar diğer insanlara göre daha ciddi şekilde etkilenebilir. Parvovirus B19 enfeksiyonu genç kan hücrelerini (retikülositleri) yok eder. Bu, kan yapımında azalmaya veya geçici durmaya neden olur. Bu tür bireylerde kemik iliğinde hücre üretimi tamamen durabilir yani aplastik bir kriz gelişebilir ve ciddi kansızlığa yol açabilir. Çoğu zaman bu hastalar ateş, halsizlik, çarpıntı, solukluk, sık nefes alma, yorgunluk nedeniyle çok daha kötü görünürler.
Parvovirüs B19 ile karşılaştıktan sonra virüsün kana karışması (viremi) genellikle 5 ila 10 gün içinde meydana gelir ve hasta, viremi meydana geldikten yaklaşık 5 gün sonraya kadar bulaşıcı kalır. Bağışıklık sistemi yeterli çocuklarda, hiçbir bulgunun olmamasından grip benzeri bulgulara ve yüz döküntüsü ve eklem ağrılarına kadar bulgular değişebilir. Aplastik anemisi olan hastalarda vücutta virüs miktarı (viral yük) çok yüksektir.
Bir hastada eklem ağrıları ve ciltte döküntü olduğunda, artık bulaştırıcı değildir ve virüsü yayma riski taşımaz.
Eritema infeksiyozumun en yaygın ve klasik görünümü, döküntülü, hafif ateşli bir hastalıktır. Enfeksiyonun başlangıç bulguları, ateş, halsizlik, kas ağrıları, ishal, kusma ve baş ağrısı şeklinde olabilir. Virüsün kana karışmasından sonra, yanaklarda ve ağız çevresinde solgunluk şeklinde döküntü (klasik eritematöz malar döküntü) gelişir. Bu döküntü hastalık sürecinin erken döneminde gelişmez. Döküntü klasik olarak “tokatlanmış yanak görüntüsü” olarak nitelendirilir ve hastalık sürecindeki tek klinik tanısal bulgudur. Yüzdeki bu döküntü 4 ila 5 gün sürebilir.
Yüz döküntüsü oluştuğunda hasta genellikle kendini iyi hisseder ve virüs kandan temizlenir. Bu döküntünün bağışıklık sistemi ile ilgili olduğu düşünülmektedir.
Yüz döküntüsü geliştikten günler sonra genellikle gövde, kol ve bacaklarda kırmızı, yer yer ciltten kabarık yer yer düz, (makülopapüler) döküntü gelişir. Bu döküntü kaşıntılı değildir ve genellikle yaklaşık 1 hafta sürer.
Döküntü, çözülmeye başladığında dantelli veya ağsı (retiküler) bir görünüme de sahip olabilir. Retiküler döküntü genellikle vücudun, özellikle de koların dışa bakan (ekstansör) yüzeylerinde daha fazla bulunur. Avuç içleri ve ayak tabanları genellikle etkilenmez. Güneşe veya ısıya maruz kalmak döküntüyü şiddetlendirebilir.
Hastalığın seyri eklem ağrılarıyla da (artralji) ortaya çıkabilir. Eklem bulgularının bağışıklık sistemi aracılığıyla oluştuğu düşünülmektedir ve yetişkinlerde çocuklardan daha yaygındır. Kadınlar erkeklere göre daha fazla etkilenirler. Etkilenen eklemler genellikle simetriktir. Yaygın olarak etkilenen eklemler el, bilek, diz ve ayak eklemleridir. Hastalar çoğunlukla eklem sertliğinden şikayet ederler. Etkilenen eklemlerde virüs nedeniyle fiziksel eklem tahribatına dair hiçbir belirti görülmemiştir. Eklem tutulumu genellikle hastalığın seyrinde de daha geç görülür. Bu eklem bulguları tipik olarak bulguların başlamasından yaklaşık 3 hafta sonra düzelir. Eklem bulguları mevcut olduğunda hasta bulaşıtırıcı değildir.
Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler, tipik olarak döküntü ve eklem bulguları göstermezler ve bu bulguların gelişmesi için bu enfeksiyona karşı yeterli bir bağışıklık tepkisi oluşturamazlar.
Bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda, beyaz küre ve pıhtılaşma pulcuk sayılarında azalma (nötropeni, trombositopeni) veya tam kemik iliği baskılanmasına yol açabilen kronik parvovirüs B19 enfeksiyonu gelişebilir. Yani hastalık kronik hale gelebilir. Bunlar, çok nadir durumlardır.
Döküntüler yetişkinlerde kaşıntılı olabilir
Döküntü genellikle çocukların çoğunda görülür, ancak yetişkinlerin %50'sinden azında görülür.
Hastalığın kendi kendini sınırlayan ilerlemesi ve tipik hafif bulgular nedeniyle parvovirüs B19 enfeksiyonunun tanısı için ayrıntılı tetkiklere gerek yoktur. Belirli antikorlar için kan tahlili yoluyla test yapılabilir. Spesifik parvovirüs B19 IgM antikorunun test edilmesi,akut enfeksiyonu doğrulayabilir. IgM antikorları genellikle virüse maruz kaldıktan sonraki 7 ila 10 gün içinde bulunabilir. Bunlar virüse maruz kaldıktan sonra 2 ila 3 ay boyunca ölçülebilir derecede kalabilir. IgG antikorları viral maruziyetten yaklaşık 2 hafta sonra yükselmeye başlar ve hastaya bağışıklık kazandırır, çünkü bunlar daha sonra ömür boyu ölçülebilecektir.
Tedavi ve takip
Hastalık süreci genellikle kendi kendini sınırlar. Semptom kontrolü ve destekleyici tedavi, eritema enfeksiyozum tedavisinin temelini oluşturur. Varsa ateş kontrolü, eklem ağrıları ve baş ağrısı için asetaminofen veya ibuprofen kullanılabilir.
Tetkikler sırasında aplastik bir kriz bulunursa, viral enfeksiyon boyunca gerektiğinde kırmızı kan hücresi transfüzyonu ile birlikte kan sayımları kontrolleri yapılmalıdır. Bir annenin hamileliğin erken döneminde akut parvovirüs B19 enfeksiyonuna yakalandığı tespit edilirse, seri ultrasonlar ve fetal komplikasyonlar ve hidrops fetalis açısından takip için kadın doğum uzmanıyla yakın takibe ihtiyacı olacaktır.
5.Hastalık hangi hastalıklarla karıştırılabilir?
Kızamık, kızamıkçık, 6. hastalık ve kızıl gibi diğer birçok viral döküntü, eritema infeksiyozum ile karıştırılabilir. Eklem ağrılarının daha yaygın olduğu durumlarda, influenza ve enfeksiyöz mononükleoz ayırt edilmelidir. İlaç aşırı duyarlılığı, romatoid artrit ve jüvenil idiyopatik artrit gibi bulaşıcı olmayan nedenler de dikkate alınmalıdır. Semptomların başlamasından yaklaşık 3 hafta sonra eklem ağrısı/sertliği düzeldiğinde bu romatizmal hastalıklar artık düşünülmez.
Hastalığın gidişatı nasıldır?
Eritema enfeksiyozumun bulguları genellikle bağışıklığı yeterli olan çocuklarda kendi kendini sınırlar. Bu semptomlar genellikle hafiftir ve bazı çocuklarda hiç bulgu olmadan hastalık geçip gidebilir.
Bağışıklık sistemi baskılanmış veya kan ile ilgili bozukluğu olan hastalarda bulgular daha şiddetli olabilir. Bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerde kronik enfeksiyon ve kronik kansızlık ortaya çıkabilir. Anne karnındaki bebeğe geçen 5. hastalık durumlarında ölüm riski, 20 haftalık gebelik yaşının altındaki virüsü almış gebe hastalarda en yüksektir.
İnsanlar için aşısı yoktur.
Önemli noktalar
* Bahar aylarında çocuklarda görülen yaygın bir viral döküntü hastalığıdır.
* Yanaklarda tokatlanmış yüz görünümü (klasik eritematöz döküntü) ve ağız çevresi döküntü olmaması, solgunluk olması, eritema enfeksiyozum için tanısal döküntüdür.
* Enfeksiyon şüphesi olan ve orak hücre hastalığı olan bireylerde kemik iliğinin çalışmayı durdurması riski (aplastik kriz riski) nedeniyle dikkatli olunmalıdır.
Takip
Eritema enfeksiyozum çocuklarda görülen iyi huylu bir viral hastalıktır. Ancak hamile bir kadında enfeksiyon tanısı konursa mutlaka kadın doğum konsültasyonu yapılmalıdır. Hamile kadının doğuma kadar izlenmesi gerekecektir.
Bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar izole edilmeli ve yakından izlenmelidir. Hastalara el yıkamanın ve enfeksiyon kontrol tekniklerinin önemi konusunda eğitim verilmelidir.
Kızarıklıklar oluşursa, oluştuktan sonra, kızarıklıkların bulaştırıcı olmadığı ve çocuğun okula gitmesinin engellenmesine gerek olmadığı ebeveynlere anlatılmalıdır. Özel bir tedavisi yoktur ve döküntüler kendi kendine geçecektir.
Sağlıklı insanlar için sonuçlar mükemmeldir.
***