Kızamık bir zamanlar yaygın bir çocukluk hastalığıydı ve büyümenin neredeyse beklenen bir parçasıydı. Çocukların çoğu kızamıktan sorunsuz bir şekilde kurtulurken, birçoğu iyileşmedi. 1963'te ilk kızamık aşısının kullanılmaya başlanmasından ve aşılamanın yaygınlaşmasından önce, yaklaşık iki ila üç yılda bir büyük salgınlar meydana geliyordu ve her yıl tahminen 2,6 milyon ölüme neden oluyordu ; çoğu sağlıklı çocuklardı. Bazı çocuklarda enfeksiyon zatürreye ve birkaçında ensefalite (beyin enfeksiyonu) ve hatta ölüme neden oldu. Kızamık olan her 1000 kişiden 1 ila 2'si tüm tıbbi girişimlere rağmen ölür. Kızamık aşısı 1968 yılında piyasaya sürüldü, ardından 1988'de kombine kızamık, kabakulak ve kızamıkçık 'MMR' aşısı geldi. Son yıllarda bazı ebeveynler, kızamık aşısının güvenliği hakkında korku veya yanlış bilgi nedeniyle çocuklarını aşılamayı reddetmiş veya ertelemiştir. Bu, toplumlarda daha fazla aşılanmamış çocuk, genç ve yetişkin olduğu anlamına geliyor. Ne yazık ki, son yıllarda yaygın yanlış bilgilendirme ve aşılama karşıtı kampanyalar, çocukluk çağı aşılarının benimsenmesini ciddi şekilde etkiledi ve son yirmi yılda birçok ülkede büyük ölçekli kızamık salgınları görüldü.
DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü), Küresel Aşı Eylem Planı kapsamında kızamık, 2020'de ortadan kaldırılması hedeflenen hastalıklardan biriydi. 2010 ile 2016 yılları arasında istikrarlı bir ilerlemeye rağmen, 2019'da dünya çapında bildirilen kızamık vakalarının ve ölümlerinin sayısı arttı.
Rutin aşılama oranları (bir salgına tepki olarak değil, önleyici bir tedbir olarak tüm aşılarını programa göre alan çocuklar) düşmeye başladığında, yani çocukların aşıları herhangi bir nedenle yapılmamaya başladığında, bunun ilk işareti genellikle bir kızamık salgınıdır.
Çocuklarınızı aşılamamayı seçmek, onları sadece kızamığa yakalanma konusunda duyarlı hale getirmekle kalmaz, aynı zamanda başka çocukları da kızamığa maruz bırakır. Buna, aşılanmak için çok küçük olan bebekleri ve diğer sağlık koşullarından dolayı aşılanamayan çocukları da eklemek gerekir. Buna ek olarak, kızamık hala yaygındır ve dünyanın bütün bölgelerinde hala büyük salgınlar meydana gelmektedir.
Güvenli ve uygun maliyetli bir aşı bulunmasına rağmen, 2021'de dünya çapında tahmini olarak 128.000 kızamık ölümü meydana geldi ve bunların çoğu aşılanmamış veya 5 yaşın altındaki az aşılanmış çocuklar arasındaydı.
2021'de dünyadaki çocukların yaklaşık sadece %81'i, 2008'den bu yana en düşük seviye olan rutin sağlık hizmetleri aracılığıyla birinci doğum günlerine kadar bir doz kızamık aşısı oldu.
Ülkeler, DSÖ, Kızamık ve Kızamıkçık Ortaklığı (eski adıyla Kızamık ve Kızamıkçık Girişimi) ve diğer uluslararası ortaklar tarafından hızlandırılmış aşılama faaliyetleri, 2000-2021 yılları arasında 56 milyon ölümü başarıyla engelledi. Aşılama, kızamık ölümlerini 2000'de 761.000'den 2021'de 128.000'e düşürdü.
Kızamık nedir?
Kızamık bir mikrobik hastalıktır. Bu hastalığa Kızamık virüsü denen bir virüs neden olur. Kızamık virüsü, tek sarmallı bir RNA virüsüdür.
Kızamık nasıl bulaşır?
Bulaşma, havadaki solunum damlacıklarını soluma veya yakın kişisel temas ya da burun veya boğaz salgılarıyla doğrudan temas yoluyla gerçekleşir; Kızamık virüsü, virüslü yani enfekte bir kişi hapşırdığında veya öksürdüğünde ve yakındaki biri enfekte damlacıkları soluduğunda hava yoluyla kolayca yayılır. Enfekte bir kişinin burnundan veya ağzından çıkan sıvılarla doğrudan temas yoluyla da bulaşabilir.
Canlı virüs, virüslü kişi odadan ayrıldıktan sonra iki saate kadar havada asılı kalabilir. Havada veya virüslü kişinin dokunmuş olabileceği yüzeylerde iki saate kadar yaşayabilir.
Kızamık için en yoğun mevsim, kış sonu ile ilkbahar başıdır.
Kızamık oldukça bulaşıcıdır. Kızamığın Ro'su (temel üreme sayısı), tüm viral enfeksiyonlar için en yüksek değerlerden biridir (12-18 arasındadır) ve bu nedenle, toplum bağışıklığına ulaşmak için yüksek bir bağışıklama oranına ihtiyaç duyar. Yani toplumun çok büyük bir kısmı aşılanmadıkça hastalık devam eder.
Doğuştan gelen pasif bağışıklık, yani anne eğer aşılı ise veya kızamık geçirmişse, anneden gelen bağışıklık, ilk 6 ay kısmen koruyucudur, etkisi, yaşamın ilk 6 ayından sonra yavaş yavaş kaybolur.
Yüksek risk grupları, bebekler ve küçük çocuklar, aşılanmamış ve bağışıklığı baskılanmış bireylerdir.
Çocuklar, döküntü ortaya çıkmadan 4 gün önce ve 4 gün sonrasına kadar bulaşıcıdır.
Kızamığın saldırı oranı %90'dır. Bir kez maruz kaldığında, kabaca 10 duyarlı kişiden 9'unda kızamık olacağı anlamına gelir. Virüse maruz kalan 10 kişiden 9’u kesinlikle hasta olur.
Kızamık bildirimi zorunlu bir hastalıktır ve tanıdan şüphelenilmesinden sonraki 24 saat içinde bildirilmelidir.
Kızamık nasıl teşhis edilir?
İyi bir öykü ve muayene genellikle klinik tanı koymak için yeterlidir. Kızamık bildirimi zorunlu bir hastalıktır ve şüpheli bir vaka mümkün olduğunca erken bildirilmelidir. Ağız sıvısı örnekleri şu anda kızamık kayıt ve takipleri için en uygun örneklerdir ve kızamık önleyici IgM, igG ve/veya kızamık RNA'sını test etmek için kullanılır. Bunun yerine serum VE ağız sürüntüleri gönderilebilir. Kızamık IgM antikoru, virüsün kana geçtiği ve döküntünün başlangıcından itibaren ağızdan alınan sıvı örneklerinde saptanabilir. Seviyeler 2-3 haftada zirve yapar ve 2 aya kadar mevcut olabilir. Pozitif bir IgM sonucu, akut bir enfeksiyonu gösterir. Güçlü bir klinik şüphe varsa ve negatif bir IgM varsa, test iki gün sonra tekrarlanır. Kızamık IgG antikoru, 2 ila 4 hafta sonra IgG antikorlarında dört kat veya daha fazla artış da teşhis konmasında oldukça faydalıdır. Diğer bulgular olarak, kan tahlilinde, beyaz küre sayısında yükseklik ve çok düşük sayıda lenfosit (beyaz kürelerin bir cinsi) saptanabilir. Kanda sedimantasyon ve CRP denilen tetkikler genelde normal olarak saptanır. Kızamıktan başka ne hastalık olabilir?
- Kızamıkçık, adenovirüs, enterovirüs, EBV, insan herpes virüsü-6 (HHV-6) ve parvovirüs, kızamığa benzer bulgularla ortaya çıkabilir.
- Bakterilerden olan Mycoplasma pneumoniae ve Grup A Streptokoklar, kızamığa benzer döküntülere neden olabilir.
- Kawasaki hastalığı da kızamıkla karışabilir ama kızamıkta daha belirgin bir öksürük olduğunu belirtmekte fayda var, oysa Kawasaki hastalığında kan tahlilleri farklıdır, tipik olarak çok yüksek bir CRP, beyaz kürelerden nötrofil tiplerinin yüksekliği, ve pıhtılaşma fazlalığı (trombofili) ile kendini gösteriyor.
- İlaç reaksiyonları: Herhangi bir ilaç, herhangi bir kullanımda, herhangi bir kullanım sayısında (mesela, 3. dozunda), herhangi bir zaman (mesela 1 hafta sonra), herhangi bir hastalığın döküntüsünü taklit edebilir.
Kızamığın belirti ve bulguları nelerdir?
Klasik kızamık, yani kızamık hastalığının yaygın ve dünyada genel olarak kendini gösterdiği şeklidir. Bu kızamık tipinin dışında çok nadir görülen kızamık tipleri de vardır.
Normalde kızamık, yani klasik kızamık aşağıdaki belirti ve bulgularla ortaya çıkar.
1.Kuluçka aşaması: Çocuklar bulgusuz, belirtisiz olabilir veya normal bir üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları görülebilir. Ortalama kuluçka süresi 10-12 gündür ( 7 ila 21 gün arası değişebilir).
2.Erken Bulgular (Prodromal) evresi: Bu evre 3-5 gün sürer. Kırgınlık, yüksek ateş (40 °C'nin üzerine çıkabilir) ve kuru öksürük, nezle, burun akıntısı ve ışıktan rahatsız olma (fotofobi) ile beraber, kırmızı ve sulu gözler, akıntılı olmayan (pürülan olmayan) göz enfeksiyonu yani konjunktivit görülür. Koplik lekeleri, ağız içinde, kırmızı, zemin üzerinde küçük, düzensiz, mavimsi beyaz lekelerdir, genellikle alt azı dişlerinin yakınında, kızamık döküntüsünün ortaya çıkmasından 1 ila 4 gün önce bulunabilir ve yalnızca 12 ila 72 saat sürer. Henry Koplik (1858-1927), Amerikalı çocuk doktoru, adını taşıyan Koplik kızamık lekelerini ilk kez 1896'da tanımladı. Koplik Lekeleri kızamık enfeksiyonu için patognomoniktir, yani eğer onları görürseniz, kesin kızamık var demektir, ama gözden kaçması kolaydır, onları aramalısınız :) !
3.Döküntü aşaması: Unutmayın, çocuklar döküntü ortaya çıkmadan 4 gün ÖNCE bulaştırıcıdır! Kırmızı, cilt zeminiyle aynı hizada veya hafif kabarık (Eritematöz makülopapüler) döküntü genellikle prodromun 3. veya 4. gününde ortaya çıkar (maruziyetten yaklaşık 14 gün sonra). İlk önce kulakların arkasında, ensede ve alında (genellikle başlangıçta saç çizgisinde) belirir, vücuttan yani gövdeden sonra da bacaklardan aşağı doğru ilerler. Döküntüler, baştan vücudun geri kalanına yayıldıkça, giderek birleşebilir. 2-3 gün sonra kızarıklık düzelmeye başlar (baştan aşağı doğru), solmayan mor/kahverengi bir kızarıklığa dönüşür. Şiddetli vakalarda, döküntü kanlı (hemorajik) görünebilir.
En belirgin kızamık bulgusu, tek bulgu olmasa da, kırmızı veya kahverengimsi lekeli bir döküntünün eşlik ettiği çok yüksek ateştir.
4.İyileşme: Normal seyrinde giden (komplike olmayan) kızamıkta bulgular 10 güne kadar sürebilir. Ateş genellikle döküntünün 4. gününde düzelir. Döküntü düzeldiğinde, arkasında yaklaşık bir hafta süren, pul pul dökülen bir renk açılması (hipopigmentasyon) bırakır.
Öksürük 3 haftaya kadar sürebilir ve enfeksiyondan sonra çocuk 2-6 hafta daha halsiz olabilir.
Klasik kızamık tipleri
Yani normal kızamık hastalığının değişik görünümleridir. “Değişmiş”, “gizli” kızamık, klinik belirti ve bulguların çok hafif veya olmadığı bir enfeksiyon şeklidir. Kısmi antikor koruması olan çocuklarda, örneğin yanlış uygulanan kızamık içeren aşılarda, hastalığa maruz kaldıktan sonra pasif olarak immünoglobülin iğnesi yapılanlarda veya anneden anne karnındayken geçen antikorlarla 9 aylıktan küçük bebeklerde olabilir. Bulguları daha hafiftir ve sıklıkla kızamık olduğu anlaşılamadan kaybolur.
Atipik kızamık: 1960'lı yıllarda eski tip cansız kızamık aşısı yapılan bazı kişilerde bu hastalık görüldü. Tipik kızamıktan farklı olarak içi sıvı dolu sivilce şeklinde (veziküler) ve basmakla solmayan kırmızı noktalanmalar (peteşi) şeklinde döküntüler, kollar ve bacaklarda belirgin, yüz ve vücudun üst kısmında çok az olacak şekilde ortaya çıktı ve yukarı doğru ilerledi. Atipik kızamık hastalarının çoğunda akciğer zarında sıvı ve iltihap ile birlikte zatürre vardır. Artık sadece canlı zayıflatılmış aşıyı kullandığımız için, "atipik kızamık" hemen hiç görülmemektedir.
Hastalık Devamında Ortaya Çıkabilecek Durumlar (Komplikasyonlar)
Kızamık tüm yaş gruplarında ciddi olabilir. Kızamık enfeksiyonu kendi başına kötü olabilir, ancak bazı komplikasyonlar daha da endişe vericidir. Kızamık hastalığının kendisi, şiddetli ama geçici bir şekilde vücudun bağışıklık sistemini oldukça azaltabilir. Bu durum da vücutta fırsatçı enfeksiyonlara zemin hazırlar. Mesela, kızamığı daha yeni atlatan çocuk, suçiçeği aşısı yoksa, o sırada başka bir aşısız çocukta olan suçiçeği hastalığına yakalanıp çok ağır, hatta ölüme yol açan bir suçiçeği geçirebilir.
Kızamık komplikasyonlarının olma olasılığı daha yüksek olan birkaç grup vardır:
- 5 yaşından küçük çocuklar
- 20 yaşından büyük yetişkinler
- Hamile kadınlar
- Bağışıklık sistemi zayıf kişiler (Lösemi veya HIV (İnsan Bağışıklık eksikliği virüsü) enfeksiyonu, doğuştan bağışıklığı azaltan hastalıklar vb. gibi).
Komplikasyonlar, gelişmiş ülkelerde insanların %10-20'sini etkiler. Ölüm, 1000 vakada 1-3 oranında meydana gelir ve küçük çocuklarda ve bağışıklığı baskılanmış, azalmış olanlarda en yüksektir.
Kızamığa bağlı ölümlerin çoğu hastalığa bağlı komplikasyonlardan kaynaklanmaktadır. Beş yaşın altındaki çocuklarda veya 30 yaşın üzerindeki yetişkinlerde ciddi komplikasyonlar daha sık görülür. En ciddi komplikasyonlar arasında körlük, ensefalit (beynin iltihabı ve şişmesine neden olan bir enfeksiyon), şiddetli ishal ve buna bağlı sıvı kaybı, kulak enfeksiyonları veya zatürre gibi ciddi solunum yolu enfeksiyonları yer alır. Yetersiz beslenen küçük çocuklarda, özellikle yetersiz A vitamini olan veya HIV/AIDS veya diğer hastalıklardan dolayı bağışıklık sistemi zayıflamış olanlarda ciddi kızamık görülme olasılığı daha yüksektir.
Yaygın komplikasyonlar
Kızamık olan her 10 çocuktan birinde kulak enfeksiyonları görülür. Kızamık olan her 10 kişiden birinden azında ishal bildirilmiştir.
Solunumla ilgili komplikasyonlar: En sık görülen komplikasyonlar orta kulak iltihabı, akciğer enfeksiyonu (zatürre), trakeobronşit ve bronşittir. En yaygın olarak zatürre (pnömoni)dir. Kızamığa bağlı ölümlerin %60'ından sorumludur. Kızamık olan her 20 çocuktan 1'i, küçük çocuklarda kızamıktan en yaygın ölüm nedeni olan zatürreye yakalanmaktadır. Bakteriyel ikincil enfeksiyona genellikle Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae veya Staphylococcus aureus isimleri verilen bakteriler neden olur. Ayrıca, krup veya bronşiyolit gibi eşlik eden viral enfeksiyonlar da gelişebilir. Yani başka virüsler de çocuğu etkilemeye başlayabilir. Ayrıca kızamık virüsünün kendisi de zatürre yapabilir, buna kızamık zatürresi (pnömonisi) (İntrasitoplazmik inklüzyonlar içeren dev hücreli pnömoni) adı verilmektedir. Şiddetli bir enfeksiyondur.
Nörolojik komplikasyonlar: Akut ensefalit (beyin iltihabı), kızamık vakalarının binde 1'inde görülür. Bulgular, döküntü ortaya çıktıktan 2-6 gün sonra ateş, baş ağrısı, uyuşukluk ve bilinç durumundaki değişikliklerle başlar. Çoğu çocukta ensefalit hafiftir ve kendini sınırlar, ancak 10 çocuktan 1'inde 24 saat içinde ilerleyici ölümcül hastalık gelişebilir. Bazı çocuklar nöbet geçirme, işitme kaybı ve gelişim geriliği gibi uzun süreli nörolojik problemler yaşarlar.
Kızamık ile enfekte olan her 1000 çocuktan yaklaşık 1 ila 3'ü solunum ve nörolojik komplikasyonlardan ölmektedir.
Diğer komplikasyonlar, ishal, geçici sarılık (hepatit), pıhtılaşma pulcuklarında azalma (trombositopeni), miyokardit denilen kalp kası iltihabıdır.
Hamilelik sırasındaki komplikasyonlar: Kızamık, gebelikten önce kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşısı olmamış hamile kadınların erken doğum yapmasına veya düşük doğum ağırlıklı bebek sahibi olmasına neden olabilir.
Uzun vadeli komplikasyonlar
Subakut sklerozan panensefalit (SSPE), yaşamın erken dönemlerinde edinilen bir kızamık virüsü enfeksiyonundan kaynaklanan merkezi sinir sisteminin çok nadir fakat ölümcül bir hastalığıdır. 25.000 vakanın 1'inde görülür. 2 yaşından önce kızamık olan bir kişide SSPE gelişme riski daha yüksek olabilir.
Kişi kızamıktan tamamen kurtulmuş gibi görünse de, SSPE genellikle kızamık geçirdikten 7 ila 10 yıl sonra gelişir. Hafif ruh hali bozuklukları, davranış değişiklikleri ve nöbetlerle birlikte motor ve bilişsel işlevlerde sinsi bir gerileme vardır. SSPE, semptomların başlamasından sonraki 6 ila 9 ay içinde her zaman ölümcüldür. SSPE'li hastalar bulaştırıcı değildir.
Kızamık Nasıl Tedavi Edilir?
Çoğunlukla yönetim destekleyicidir, yatak istirahati, ateş düşürücüler ve sıvı gıdalar almalıdır.
Kanda bakteri veya ikincil olarak vücuda giren bakteri enfeksiyonları varsa Sepsis ve/veya ikincil bakteriyel enfeksiyon konusunda endişeleriniz varsa, antibiyotiklerle tedavi edin. Şiddetli kızamık vakalarında veya bağışıklığı baskılanmış çocuklarda bazen antiviraller kullanılır. Dünya Sağlık Örgütü, A vitamini eksikliği kızamık da dahil olmak üzere çeşitli bulaşıcı hastalıklardan ölümlerin artmasıyla ilişkili olduğundan, özellikle gelişmekte olan ülkelerde tüm çocuklar için A Vitamini önermektedir.
Kızamık için kızamık virüsüne karşı geliştirilmiş bir ilaç tedavisi yoktur.
Kızamıktan kaynaklanan ciddi komplikasyonlar, iyi beslenme, yeterli sıvı alımı ve ishal veya kusma nedeniyle kaybedilen sıvıların ve temel elementlerin yerini alan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ, WHO) tarafından önerilen oral rehidrasyon solüsyonu ile dehidratasyon tedavisi ile destekleyici bakım yoluyla azaltılabilir. Göz ve kulak enfeksiyonlarını ve zatürreyi tedavi etmek için antibiyotikler reçete edilmektedir.
Kızamık teşhisi konan tüm çocuklar 24 saat arayla iki doz A vitamini takviyesi almalıdır. Bu, iyi beslenmiş çocuklarda bile meydana gelen kızamık sırasında düşük A vitamini seviyelerini geri kazandırır ve göz hasarını ve körlüğü önlemeye yardımcı olur. A vitamini takviyeleri kızamık ölümlerinin sayısını da azaltabilir. A vitamini kızamığı direkt tedavi etmez. Ancak, hastalığın şiddetini azaltmada rol oynar.
Enfeksiyon kontrol önlemleri
İzolasyon gereklidir. İzolasyon, bulaştırıcılık döneminde olan hastaların ayrılması ve diğer hastalara, çalışanlara ve refakatçi, ziyaretçilere bulaşın önlenmesi demektir. Kızamık olduğundan şüphelenilen herhangi bir yatan hasta, negatif basınçlı bir solunum izolasyon odasında tutulmalı ve yerel hava yoluyla bulaşma ve temas izolasyon kurallarına göre bakılmalıdır. Yani hem solunum, hava yoluyla bulaşım, hem de temas yoluyla mesela ellerle veya bulaş olmuş nesnelerle olabilecek bulaşma engellenmelidir.
İlk döküntü görüldükten sonra 4 gün izolasyon gereklidir.
Bağışıklığı baskılanmış veya bağışıklık hastalığı olan hastalarda, hastalık boyunca izolasyon gerekir.
Kızamığı Önlemek
Aşılama, kızamık enfeksiyonlarını önlemenin tek etkili yoludur. Tek doz canlı zayıflatılmış aşı, ilk dozunu 12 aylıktan büyükken alan çocukları %90-95 oranında korur. Toplumsal, yaygın ve etkin bağışıklığa ulaşmak için iki doz vermek gerekir. 12 aylıktan küçük çocuklara verildiğinde, anneden geçen antikorlar nedeniyle ilk doz aşının etkinliği azalabilir, ancak ikinci bir dozla aşı etkinliği %95'e çıkar. Genel olarak dünyada, ilk doz 12 ila 13 ay arasında, ardından 3 yaş ve üzeri ikinci bir okul öncesi destek dozu önerilir.
Büyük ve iyi tasarlanmış bilimsel çalışmalar, kızamık aşısının otizme neden olduğuna dair hiçbir kanıt olmadığını ikna edici bir şekilde göstermiştir.
MMR canlı zayıflatılmış bir aşıdır, bu nedenle hamile kadınlara veya bağışıklığı baskılanmış kişilere verilmemelidir. Aşının anneden geçen kızamık koruyucu proteinleri (antikorları) ile etkileşimi nedeniyle 6 aylıktan küçük bebeklere verilmemelidir. Hem su çiçeği hem de MMR aşılarını içeren MMRV adlı bir birleşik aşı vardır. MMRV, 12 aylıktan 12 yaşına kadar olan bazı çocuklar için bir seçenektir. Kızamık salgını sırasında, 6 aylıktan büyük bebeklere, kızamık vakasıyla yakın temas halinde olmaları (veya kızamık vakasının yüksek olduğu bir ülkeye seyahat etmeleri) halinde, yerel Sağlık Koruma Kurumu ile görüştükten sonra aşı yapılabilir. Bu koşullarda aşı olan 6 ay ile 1 yaş arasındaki bebekler, yine de normal aşılama programına göre normalde yapılması gereken aşı dozlarını da almalıdır.
Kızamık aşısı güvenli mi?
Evet. Kızamık aşısının ara sıra görülen yan etkileri ateş, enjeksiyon yerinde hassasiyet ve döküntüdür. Nadir yan etkiler, kan trombositlerinde geçici bir düşüşü içerir. Kızamık aşısı otizme neden olmaz. SSPE hastalığına neden olmaz. Kızamık aşısı olmak, kızamık enfeksiyonu kapmaktan çok daha güvenlidir.
Bir toplumdaki yüksek aşılama oranları, 12 aylıktan küçük bebekler de dahil olmak üzere aşı olmak için çok küçük olanları korur. Bu bebekler ciddi hastalık, hastaneye yatış ve kızamığa bağlı ölüm açısından en yüksek risk altındadır. Kızamık aşısı ne kadar süre koruma sağlar?
Kızamık aşısı kızamıktan korunmada oldukça etkilidir. Ancak hiçbir aşı %100 koruyucu değildir, bu nedenle çok nadiren aşı olan kişilerde kızamık gelişebilir. Her 100 kişiden yaklaşık 95'i bir doz MMR (Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak) aşısı olduktan sonra korunacaktır. İki doz MMR her 100 kişiden 97-99'unu koruyor. Temas Sonrası Koruma
Hastane ve poliklinik bekleme odaları kızamığa maruz kalma açısından büyük bir risk oluşturmaktadır. Yakın hane halkı temaslarının yanı sıra, personel ve diğer hasta temaslılarının da temas takibi yapılmalıdır.
Kızamık aşısı, temastan sonraki 72 saat içinde verilirse kızamığa karşı koruma sağlayabilir. IVIG denilen bağışıklık proteini içeren ilaç da 4 ila 6 gün arasında verilebilir.
Sonuç olarak, kızamık, aşı ile korunabildiğimiz, hatta ortadan kaldırabileceğimiz bir hastalık, hasta olduktan sonra kızamığa karşı tedavi edici herhangi bir antivirüs özelliği olan ilaç yok, hastalığın riski de çok, bunu unutmayalım.
*******