Bronşiyolit
Küçük çocuklarda (genellikle 1 ila 24 ay arası) bronşiyollerdeki viral bir enfeksiyonun neden olduğu yaygın görülen bir durumdur.
Vakaların çoğu (%80) solunum sinsityal virüsünden (RSV), geri kalanı ise adenovirüs tip 3, 7 ve 21, parainfluenza virüsleri, human metapnömovirüs, rinovirüsler, coronavirüsler veya influenza virüslerinden kaynaklanmaktadır.
Riski artıran faktörler arasında erken doğum, kronik akciğer hastalığı, şiddetli ve karmaşık doğuştan kalp hastalıkları, bağışıklık yetmezlikleri, 3 aydan küçük bebekler ve diğer kronik hastalıkların varlığı yer alır. Annenin sigara dumanına maruz kalması ile bebeklerde RSV bronşiyolitinin şiddeti arasında da bir ilişki bulunmuştur.
Klinik özellikler
İlk belirti genellikle yaklaşık 3 gün süren burun akıntısı, burun tıkanıklığı, iştah azalması ve öksürüktür. Sonra ilerleyerek, göğüsten gelen öksürük, hırıltı, hızlı solunum, zor solunum, nefes darlığı, hava açlığı, morarma (siyanoz), bazen hışıltı, ıslık sesine benzer ince sesler duyulabilir.
İlk 5-6 gün içinde kötüleşme, daha sonra 1-2 gün boyunca durağanlaşma, ardından sonraki 2 haftada düzelme görülür.
Beslenme güçlükleri (nefes alma güçlüklerine ikincil), zayıf beslenme ve kusma
Küçük bebeklerde solunum durması (apne) nadir de olsa görülebilir.
İkincil bakteriyel akciğer enfeksiyonu, zatürre gelişebilir ve bu da çocuğu daha kötü hale getirebilir
Belirtiler
- Solunum sayısında artış (Taşipne), zor ve hızlı solıunum, kalp atım sayısında artış (taşikardi)
- Kaburgalar arası ve kaburga altlarında, sternum (iman tahtası) üst kısmında, dıştan ciltte gözlenen içeriye doğru çekilmeler
- Solunumda hırıltı, ıslığa benzer ince sesler, hışıltı
- Düşük dereceli ateş ve şiddetli durumlarda ciltte, bilhassa ağız çevresinde morarmalar (siyanoz)
- Beslenmeyi engelleyecek derecede solunum sıkıntısı
Tanı
- Burun ve boğazın arka kısmından (nazofaringeal) alınan örneklerde, virüs antijenlerinin aranması ile RSV ve diğer virüsleri saptayan immünfloresan antikor testleri, enzim immünoanaliz teknikleri denilen sistemler kullanılabilir.
- Hasta başı hızlı tanı kitleri de mevcuttur.
-Akciğer grafileri, yalnızca şiddetli veya ikincil olarak gelişebilen bakteriyel enfeksiyondan şüpheleniliyorsa çekilir:
- Hiperinflasyon (Aşırı havalanma, havalanma fazlalığı) (yatay kaburgalar ve düzleşmiş diyafram)
- Düzensiz görünümlü akciğerde havalanma kaybı (atelektazi) (sıklıkla sağ üst akciğer lobunda)
- Bronşların etrafında (peribronşiyal) kalınlaşma gibi bulgular saptanabilir. Ya da zatürre veya başka hastalıklar görülebilir.
Bronşiyolit hangi hastalıklarla karışabilir?
Gastroözofageal reflü hastalığı, doğuştan kalp ve akciğer hastalıkları, astım veya akciğere kaçan yabancı cisim, zatürreler, akciğerin diğer bazı iltihapları ve havalanma ile ilgili bozuklukları, hızlı solunum sebebi olabilecek bazı metabolik hastalıklar ve diabetik ketoasidoz denilen ve genellikle ilk kez şeker hastalığının saptandığı durumlar, bronşiyolit atakları ile karışabilir, bazen bu hastalıklar aynı anda da görülebilir.
Tedavi
* Oksijen (Burun kanülü veya maske ile) verilebilirse de, oksijen ölçüm düzeyleri sürekli olarak %90'ın altında olmadığı sürece ek oksijen rutin olarak kullanılmaz. Hastanede yatan çocuklarda, sürekli nabız oksimetresi kullanılması, hastanede kalış süresini uzatabileceğinden, önerilmez.
* Bronşiyolitlerde akciğer yolu ile sıvı buharlaşması ve vücuttan sıvı kaybı olabilir. Gerektiğinde damaryolu ile sıvı; nazogastrik iyileşme aşamasında burundan ve sonra ağızdan sıvı verilmeye geçilir. Sıvı kaybı yoksa damaryolu ile sıvı, serum ve benzerlerinin verilmesi gereksizdir. Sadece ağızdan sıvı alamıyorsa veya burundan tüp ile sıvı alamayacak derecede nefes darlığı varsa damardan sıvı verilir.
* Hastaların influenza A testi pozitif çıktığında, özellikle hastalığın başlangıcından sonraki 2 gün içinde uygulanması halinde oseltamivir isimli ilaç ile tedavi edilebilir. Bu antiviral ilaç, hastalara hastalığın başlangıcında verildiğinde daha etkilidir ve hastalığın seyrini rahatlatabilir.
* Bitkinlik veya tekrarlayan solunum durmaları (apne) ile birlikte kötüleşme varsa nazal kanüller veya entübasyon ve ventilasyon yoluyla CPAP (akciğerlere sürekli pozitif basınçlı havalanma sağlayan sistem) uygulanabilir. Bazan tamamen ventilatör cihazına bağlanması gerekebilir.
* Bazı merkezlerde nebülizatör cihazı ile adrenalin ve ayrıca salbutamol içeren bronş genişletici ilaçlar ve kortikosteroid içeren ilaçlar kullanılmaktadır. Bunlar, az sayıda hastada klinik belirtilerde kısa süreli iyileşmeye neden olur ve etkinlik açısından dikkatle izlenmelidir. Yapılan çalışmalarda, takiplerde faydası görülmemiştir.
* Antibiyotik tedavisi yalnızca ikincil bakteriyel enfeksiyondan şüpheleniliyorsa başlanır.
* Çok kötü durumda olan, solunum sıkıntısı yaşayan, kan gazları ölçümleri bozuk olan, erken doğmuş (prematüre) bebekler, ilk 3 ayında olan bebekler veya ciddi hastalık riski taşıyan bebekler için küçük parçacıklı aerosol (hava içinde asılı duran katı veya sıvı parçacıkları) üreten (SPAG) cihaz, yani havada ilaçtan düzenli ebatta parçacık üreten makine yoluyla Ribavirin verilebilir. Bu tür hastalıklara örnek olarak konjenital, yani doğuştan kalp hastalıkları, Kistik Fibröz hastalığı verilebilir. Ribavirin tedavisi de tartışmalı bir tedavidir. Rutin kullanımı önerilmez.
RSV ve influenza aşılarının uygulanması, bronşiyolit ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmaktadır.
Özetle, bronşiyolit atakları, önceden sağlıklı bebek ve çocuklarda normal bir durumdur, bağışıklık düşüklüğünü veya astım hastalığına dönüşeceğini göstermez. Çok nadir durumlarda astım riskinin arttığına dair çalışmalar mevcuttur. Bronşiyolit yapan virüslerle çocuk karşılaştıkça, kısmi de olsa bağışık yanıt gelişecek, büyüdükçe bu ataklar azalacaktır, 2 yaşından sonra çok nadir hale gelecektir. Destek tedavisi yeterli olacaktır.
***